30.12.2007

İşitme Kaybınız varsa....


Şeyma,yılın son toplantısını planladığı gibi sürdürebilmek için günlerce yoğun tempoda çalışmıştı.Uçağın kalkmasına 3 saat kala son anda kuaförüne gidip saçlarını sıkı topuz yaptırdı.Gri etek-ceket takımının içine giydiği parlak siyah bluzu ile günü başarıyla geçireceğine emindi.

Viyana havaalanına indi,kendisini karşılamaya gelen Eileen ve Marceau kucak dolusu çiçekle karşıladılar onu.

"Willkommen Seyma" dediklerinde şaşırdı kaldı. Hiçbir şey duymuyordu, "hoşbulduk" demesine rağmen kendi sesini de duyamamıştı.

Başının döndüğünü ve elindekilerini yere düşürdüğünü farketti.

"Sağır mı oldum ?" diye o kadar çok panikledi ki, kulaklarındaki yüksek basınç nedeniyle oluşan tıkanıklığın geçtiğini farketmedi bile.O hafta yaptığı 4.uçak yolculuğuydu ve böyle birşey yaşaması normaldi.

****
İnsan hayatı boyunca her türlü olayla karşılaşabilir,her türl
ü denizde boğulabilir.

Sorunsuz bir hayat da yaşayabilir.

Unutulmaması gereken;başımıza gelen her ne ise muhakkak bir çıkış yolunun olduğu ve dert/sorun ya da hastalıkların muhakkak çözümü olduğudur.

İşitme kaybınız varsa veya aile fertlerinizden birinde işitme kaybından şüpheleniyorsanız öncelikle sakin olmalı ve olayı kafanızda büyütmemelisiniz.Bu konuda pozitif ve ılımlı olmanız,iyileşme ve tedavi sürecini kolaylaştıracaktır.


İşitme kaybının tam saptanabilmesi için tam teşekküllü devlet hastanelerinden faydalanılmalıdır.Randevu ve teşhis aşamaları , özel hastanelere göre size uzun gelebilir.Uzun gelmesinin en iyi yanı;işitme kaybının varlığına alışmak ve onu kolaylıkla kabulleniyor olmaktır.

Kontrolden sonra,odyo testinizde işitme kaybınız ortaya çıktığında tedavi olarak işitme cihazı,ameliyat ya da ilaç tedavisi söylenir.


İşitme kayıpları farklı farklıdır,bunları ortaya çıkaran sebepler de farklıdır.Bunun için KBB uzmanının size göstereceği adımları iyi dinlemeli ve hayatınıza uygulamalısınız.



İlaç tedavisi de olsa,cihaz tedavisi de olsa,işitme kaybının da çözümü var görüldüğü gibi.Ama bu yazımda asıl vurgulamak istediğim şey;işitme kaybı hayatı avuçlarınızdan kaydıracak bir kayıp değildir.Daha önceki yazımda bunun bile sayfalara sığmayacak avantajları olduğunu anlatmıştım.

İşitme kaybınız varsa hayatı dolu dolu yaşamaya devam edebilirsiniz.

Süregelen yaşantınıza ufak değişiklikler serpiştirerek,değişik hobiler ekleyerek konsantrenizi farklı yönlere çekebilirsiniz.

"Gerekli olanları duyuyorum,gerisi zaten fasa-fisodur" bana göre diyebiliyorsanız,başarıyorsunuz demektir.







Pin It!

28.12.2007

Sobe


Sevgili Moonsun ve Hedikli Ev, sobe davetiniz için teşekkür ederim.

Ben küçükken; yani 8-9 yaşlarındayken, babamın Almanya'dan getirdiği alışveriş kataloğundaki satış rafından yapmasını çok istemiştim.Kitaplık boyunda,akçaağaç rengindeydi.Evdeki tuz,salça,pirinç ne varsa koyup satmayı hayal ediyordum...Babam bana kıyamadı o yaşta,yapıvermedi :(

Ben aslında; son aldığım 6 kitabı bu ay bitirmeyi hedeflemiştim.Her zamanki bahanelerle (yoğun iş hayatı,çocuk,ev,yemek vs) bu plana uyamadım yine...

İlk kopyamı ne zaman çektim; ilk kopyamı hatırlamıyorum da lise de kopya çekmekten zevk aldığımı hatırlıyorum.korka korka çektiğimiz kopyalarda heyecan bir başka olurdu.pişman mıyım? hayır :) işe yaradı mı? hayır :)

En saçma huyum ; yaptığım alışverişlerden sonra duyduğum vicdan azabım.Birşeyi almaya çok heveslenip aldıysam hemen sonrasında inanılmaz bir hesaplaşmaya sokuyorum kendimi...( ah almasaydım,ona vereceğim parayla başka şey alırdım gibi)

Bence Cep telefonu; iyi birşey.Mesajlaşma sayesinde iletişim sorunumu ortadan kaldırdığı için seviyorum...

Aşk bence; dolu dolu hissediyorsan güzel şey....

En sevdiğim bloglar; güzel,farklı,eğlenceli ve eğitici yazabilenleri seviyorum...
Pin It!

17.12.2007

ipod ipoddd :)

Euphoric'imin ne şirin i podu var yaaa,hadi ben de dinleyeyim dedim geçen akşam...cihazı çıkartmadan dinlemek imkansız,cihazı attım bir kenara taktım kulaklığı...aa o da ne , ses gelmiyor...euphoric kontrol etti,baktı çevirdi derken son sese getirdi :) en yüksek seste şarkıcının sesi değil de müzik aletlerinin sesi çoğunluktaydı...

ee şimdi ben bi ipod almaya kalksam koca kulaklıklarla mı gezeceğim sokaklarda?



komik olmaz mı :)

eee, siz nasıl çözdünüz kayıplı arkadaşlarım bakim bu konuyu :)







resimler için tşk; Freggle , zιиα
Pin It!

12.12.2007

Blogun Hayatımızdaki Yeri [mim]


Lyn bugün ne yazacak diye hergün merakla google reader'ime yazısını düşmesini beklerim.Her kelimesi,her cümlesinde öğrenilecek şeyler vardır.Olayları idealistçe gündeme taşır,irdeler ve yorumlar.

MaFiAMaX değişik bir mim dalgası başlatmış, lyn ise çok güzel yanıtlamış.pası bana da atınca günlerce kara kara düşündüm,onun kadar güzel anlatamazdım ama davete icabet de etmek gerekiyordu...

Teşekkürler Sevgili Lyn...
*****
1-Blog yazmaya ilk defa nasıl başladım?
Ocak 2007'de başladım.Önce wp ile açım,baktım ki çok yavaş açılıyor sayfalar,blogcu.com a geçtim.Geçtiğimiz aya kadar orada yazıyor olmaktan ne kadar keyif alsam da giderek artan sorunlar ile ben de veda ettim...
2-Blog yazılarımın konusu belli bir çizgide olması için çaba gösteriyor muyum? Yoksa içimden geldiği gibi mi yazıyorum?
İşitme kaybı ile yaşadığımız deneyimler,sorunlar ve çözümleri ile başladığım bloga küçüklük hatıralarımı ekleyerek kendimce farklı bir yolda ilerlemeye başladım.Hatırladıkça yazdım,yazdıkça yazmayı sevdim.İçimden geldiği gibi yazıyorum...
3-Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor muyum?
Eğer aklımda belli bir konu şekillendiyse bloga dökmem çok zamanımı almıyor,sadece konuya ilişkin resim bulmada çok zaman kaybediyorum.Resimlerin güzel ve farklı olması yazı ile örtüşüyorsa mutlulukla "yazıyı yayınla"'yı tıklıyorum.
4-Blog yazmak benim için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?
Yo yo,halen eğlenceli bir uğraş.Blog yazarak birçok yetenekler gün ışığına çıkıyor.Yemek bloguna sahip olanlar,tasarım bloguna sahip olanlar mutlaka bir gün birileri tarafından keşfediliyor.İnsanın severek kendini geliştirdiği blog yazarlığı sayesinde farklı tecrübeler edinmesi ne güzel...
5-Blog yazmayı daha ne kadar sürdüreceğim?
Ömrüm yettiği ve yazmaktan sıkılmadığım sürece....
Sevgili Safran,Nezaket,Betül sobelendiniz...
Pin It!

Gökkuşağı keyfi

Ey gökkuşağı sanadır sözüm,

Engin diyarlardan gelir bulutlarla benim özüm.

Öyle derin ,

öyle sessiz bakma bana..

Titretiyor gibi içimi o derin bakışların

Sanki yineliyorsun güzellik kavramını her oluşunda.

Sen bir ezgi,

sen rüya gibi bir şey..

Lagina'dan sımsıcak kucak dolusu sevgiler,üstteki şiirin yazarı bilinmiyor...

Pin It!

8.12.2007

heeeyyy Pegasus duy sesimiiii...



pegasus yaaa,
Türkiye içi uçuşlarda ilk kez dün akşam bindim sana...
ama olmaz ki,
böyle de olmaz ki...
oğlum ve ben kalakaldık öyle,
bakımlı ve ilgili hosteslerinizin anonsları karşısında..
yo yooo ayıp ve yanlış birşey söylemediler,
biliyorsun ki biz işitme kayıplıyız.
2 işitme kayıplı yolcun olarak anonsları anlamamızı sağlayacak bir sistem/yol/seçenek yoktu karşımızda.
biz de anlamadığımız için kısa panik yaşadık,
düştüğünü mü haber veriyor uçtuğunu mu,
yoksa uçaktaki göz alıcı (!) içki stoklarının tükendiğini mi,
yoksa İzmir'e 3 dk,Bodrum'a 15 dk kaldığını mı...
dönüş için bir anons listesi bulabilir miyim bakalım ?
ben bi araştırayım,gugıldan falan,
sen de dijital altyazı ekran olanakları konusunu düşün bir daha...
delfina
:)



resim için tşkler; albspotter
Pin It!

6.12.2007

Renkli kadın ~ Bette Midler

Bette Midler benim için çok özeldir.
İlkokul öğretmenim gibi,
sırlarımı paylaştığım ilk dostum gibi
kendimi yakın hissederim ona.

Geçmişe ait mutlu anlar,anılar hatırıma düşer ona denk geldiğimde.Mutfaktan gelen güzel kokular,kardeşlerin koşturmacası,annenin şefkati ile evdeki huzur...bunları hatırlayabilmek ne güzel...

Belki de bu kadının hayata hep olumlu bakıyor oluşu,hayat dolu oluşu etki bırakmıştır bende.Filmlerindeki olgun tavrı,yeri geldiğindeki çılgın tavrı renkli bir kişiliği olduğunun göstergesi.

Valizime heyecanımı,hasretimi koymuşken,
yola çıkıyor iken ,
bir güzel şarkısını da beynime ileteyim...





Pin It!

4.12.2007

İşitme Cihazlarının Kullanımı Ve Bakımı



Ödümüz kopar cihazımıza birşey olacak diye.Zaman zaman nemden iç kısmı buharlanınca çalışmaz hale gelir,pili bitti sanarız defalarca pilini değiştiririz,düğmelerini kontrol ederiz bakarız ki tık yok...İşte o gün bizler için kötü gündür.

Cihazlarımızın uzun ömürlü olması ve sağlıklı çalışabilmesi için uygulamamız gerekenler çok önemli...Neymiş bunlar;

  • Cihazınızın verimli bir şekilde çalışabilmesi için kullandığınız pilleri mutlaka işitme cihazları satan bir firmadan temin etmeniz gerekir.
  • Kesinlikle cihazınızı sudan ve aşırı tozdan korumalısınız. Bunun için yağmurlu havalarda veya çok tozlu ortamlarda cihaz kulaktan çıkartılmalı ve korunmalıdır.
  • Fazla terleyen kişiler arada sırada cihazı kuru bir bez yada mendille silmeli sonra tekrar kullanmalıdır.
  • Cihaz asla terli olarak kurumasına izin verilmemelidir. Bu tür olaylar cihazınızın parçalarının oksitlenmesine ve ömrünün azalmasına sebep olacaktır.
  • Cihaz, kırılmaması ve kişiyi rahatsız etmemesi için yatarken çıkartılmalı cihaz kapatılmalıdır.
  • Cihaz kullanım halindeyken saç kurutma makinası gibi ısı yayan cihazlardan korunmalıdır.
  • Saç sipreyi deodorant v.b. kimyasal ürünler cihaza temas ettirilmemelidir.
  • Cihazınızı kullanmadığınız durumlarda kutusunda muhavaza ediniz.
  • Sahil bölgelerine yaşayanlar için nem giderici ürünler kullanılmalıdır. Yetkili satıcınızda bulabilirsiniz.
  • Uzun süre kullanılmadığı zaman pil cihazdan çıkartılmalıdır.
  • Kulak kalıbının temiz olması sağlanmalı, kirlendiği zaman ılık deterjanlı bir suda bir müddet bekletilerek temizlenmelidir.(Sadece kulak kalıbı)
  • Her yıl mutlaka cihazınıza satıcı firma yada teknik servisine müracat ederek bakımı yaptırılmalıdır.
Bilgi için teşekkürler ; rehabilitasyon


Pin It!

2.12.2007

Dr.Oetker'in Faydaları

*Tatlı krizinize en pratik çözüm...
*Pastalara alternatif yaratıcılık.
*Kolay uygulanabilirlik sayesinde acil misafir kurtarma şeysi..
*Tarifini bilmiyorum demenizi imkansız kılan ürünler... ( İrmik Helvası,Kazandibi,Dondurmalar,Cheesecake)
*Zayıflamayı hızla yardımcı olan birbirinden enfes çıtırlar :) ( Vitalis Müsli )
*Sönmeyen kekler ile Kaynana sevdiren tozlar ( Kabartma Tozu )



Denesem mi denemesem mi derken,Créme Yogo Kayısılıyı bir çırpıda hazırladım.Evlere şenlik bu ürünü tadarken,aklıma annemin hazırladığı ev tarhanası geldi.Domates,yoğurt,biber binbir zahmetle karıştırılır,günlerce kurutulur ve toz haline getirilir.

Dr.Oetker amcamız , Türk Mutfağı'nda çok önemli yeri olan tarhanadan esinlenerek hazırlamış olmayasın ürünlerini? Logosundaki kırmızı beyaz renkleri içten içe Türk'lere teşekkür için olmayasın?

Bizi örnek aldığınız için çok minnettar olduk dr.oetker ve bütün dünya...

Pin It!
Related Posts with Thumbnails
01 09 10