ay dolanır geceye, kıpkızıl kan gibi
bulut geçer üstümden, örter beni tül gibi
sevdanın çölündeyim, ıssızlığın gölünde
yolumda ışığım ol; ah tamara...
dokunamam ki tenine, yasaksın bana
sana giden dikenli yollar, tuzaksın bana
aşımsın ekmeğimsin, sevapsın bu canıma
yolumda ışığım ol; ah tamara...” Yücel Arzen
Van’daki Akdamar Kilisesi’nin efsanevi Ermeni Güzeli, Tamara’nın sevgilisinin umutsuz çığlıklarını anlatır yukarıdaki güzel şarkı. Her gece sevgilisine kavuşmak için heyecanla adaya yüzer bir anlık da olsa o güzelim yüzünü görebilmek için, ta ki Tamara’nın babası, Keşiş’in bir gece Tamara’nın yaktığı ateşi söndürene kadar.. Son sözleridir suda aşkı için boğulan gencin: Ah Tamara!
95 yıl izin verilmez Ermenilerin çok kutsal saydığı bu adada ve kilisede ayin yapılmasına. Bugün binlerce Ermeninin hayallerinin gerçekleştiği, belki de annelerinin, anneannelerinin bu hayale ulaşamadan bu dünyadan göçüp gitmesinin de acısıyla daha duygulu, daha hassas bir gün yaşandı Van’ın turkuaz sularının keyifli bir tekne yolculuğu sonunda sizi götüren Akdamar Adasında. Ben de öğretmenlikte ilk görev yerim olan memleketimin güzel diyarı Van’da bu tarihi güne şahitlik etme fırsatını buldum.
Akdamar Adası’na Van’a 45 km uzaklıkta olan yemyeşil Gevaş ilçesinden sık sık kalkan teknelerle ulaşılıyor.
Teknenin kalkmasıyla manzara sizi tüm görkemiyle büyülüyor ve sürekli kendinize “Burası gerçekten Doğu’da bir yer mi?” diye soruyorsunuz. Yaklaşık 20 dakikalık keyifli bir yolculuktan sonra Akdamar Kilisesi’nin en tepede heybetli duruşuyla şaşkınlığımız ve beğenimiz daha da artıyor. Elbette daha sonraki şaşkınlıklarımızın başlangıcı oluyor bu.
Yukarıya tırmandıkça manzara bizi daha da büyülemeye başlıyor. Kiliseye ulaştığımızda binlerce Ermeni yapılacak ayin töreni için heyecanla bekliyordu. Daha sonra Ermeni Patriği vekili Aram Ateşyan’ın ruhani gelişiyle tüm Ermenilerde hareketlilik başladı. Dinin binlerce insanı birleştirmesinde ne kadar büyük ve etkili bir olgu olduğunu bir kez daha anladım herkesin bir adım yanına yaklaşabilmek için verdiği çabayı görünce..
Yapılan ayin süresince tüm Ermeniler mum yakarak ve ellerini semaya kaldırarak hep bir ağızdan dua ettiler. Etkilenmemek mümkün değildi böyle bir ortamdan. Orda toplanan herkes ayin sonunda dünyanın dört yönüne dönerek barış duası yaptı.
Önemli bir tarihi olaya tanıklık etmenin ve böyle etkileyici mistik havayı solumanın verdiği keyifle adadan ayrıldık ardımızda binlerce Ermeni’nin sevinçlerini duyumsayarak..
euphoric