Çocukları özürlü anne&babaların teşhisi ilk duydukları andaki çaresizlikleri,zamanla yaşama azmine ve mücadeleye dönüşüyor.Bilinçli ebeveynlerin destek alabilecekleri insancıl ve yardımsever çocuk gelişim uzmanları sayesinde,korkuların yerini cesaret,çaresizliğin yerini ise mücadele alıyor...
Hele onlardan biri var ki; bize Şehr-i Bursa'dan seslenen ve çalışmalarını,çabasını hep takdir ettiğim Çiğdem...Onu hep birlikte yakından tanıyalım...
Deneyimli bir çocuk gelişim uzmanına sormanız gerekenler olursa mail aracılığı veya yorum sayfası aracılığı ile ona ulaşabilirsiniz.
Onca yoğunluğun arasından vakit ayırıp sorularımı yanıtladığın için çok teşekkürler Sevgili Çiğdem...
************
Büyüyünce ne olmak isterdin?
Orta okul son sınıfta çocuk gelişimci olmaya karar vermiştim.Ama kız meslek lisesinin bu bölümünde okumaya babamı ikna edemedim.O yüzden düz lise okudum.O da binbir zorlukla.
Kızların okumaması gerektiğini savunan (o dönemde, kız kardeşime sıra geldiğinde fikirleri değişmişti.) bir babam var.Allah sağlıklı ömür versin.Lise 2.sınıfta fen bölümünde ilimizin başarılı öğrencileri arasındaydım.O dönem HACETTEPE ÜN.ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ BÖLÜMÜ fen puanıyla öğrenci almaya başladı.Ama puanlarım yüksekti ve kendi başıma tercih yapma hakkım yoktu.Babam tercihlerimi dershane hocalarımla yaptı.Formu elime tutuşturdu.Ben 1985 yılında HACETTEPE Yİ KAFAMA KOYMUŞ EN YAKIN ÇİÇEKÇİDEN HARFLER ALIP TAM TABAKA KARTONA YAPIŞTIRIP DOLABIMIN İÇ KAPAĞINA ASMIŞTIM.Babam istemediği için beni yıldırmak adına hep çok yüksek puanlı yerler yazıp türlü bahanelerle çalışmamı engelledi ve dolabımda ki yazıyla sürekli dalga geçti güldü.Tercih formları o dönem 2.basamak sınavı sırasında teslim ediliyordu.Bende formun görünmeyen köşesine istediğim bölümün kodunu göstermeden yazıp sakladım.Sınava girer girmez de ilk tercihi silip bu bölümü yazdım.
18.meslek yılımı çalışıyorum.Babam hala nasıl kazandın sen bu bölümü yazmamıştık diye sorar ve ben hala sessizce gülerim.
Üniversitede bu bölümü tercih ederken karşılaşacağın zorlukları tahmin etmiş miydin?
Bu bölümü seçerken karşılaşabilceğim zorlukları hiç düşünmemiştim.Üniversitedeki ilk günümüzde bir hoca bizi kocaman bir amfiye topladı.Dedi ki , siz hiç 6 gözlü 8 bacaklı 10 kollu 4 kulaklı bir canlı gördünüz mü? Herkes birbirine baktı ve hocanın bizimle dalga geçtiğini düşündük.Oysa o kadar ciddiydi ki, sonra ekledi;" hepiniz böyle bir canlı olmak zorundasınız bu mesleği şeçtiyseniz eğer".Donduk ve korkutucu bir ses tonuyla;" böyle olmak istemeyen hemen burayı terk etsin" dedi.O gün anlamamıştım bu ne demektir.Şimdi çok iyi anlıyorum.Ve ben artık yukarıda anlatılan türde bir yaratığa dönüştüm.
Tam olarak, çocuk gelişim uzmanı ne yapar?
Çocuk gelişimi uzmanı 0-21 yaş arasındaki bireylerin gelişimlerinin normal düzeyde gidip gitmediğini takip eder.Gelişim düzeyinde bir sapma varsa bunu tespit edip gerekli yerlere yönlendirerek bu aksamaların düzeltilmesi konusunda yardımcı olur.Yaş grubuna yönelik planlar hazırlar ve bireyin gelişmini desteklenmesinde rehberlik yapar.Bizim bölümde de branşlar vardır.Okul öncesi eğitimi,özel eğitim gibi.
Özürlü çocuklarla etkin iletişim için iyi bir eğitim yeterli midir,bu meslekte başarılı olmak isteyen yeni mezunlara neler önerirsin?
Engellilerle iletişim kurmak için iyi bir eğitim şarttır.Bunun yanında bu alanda çalışacak kişilerin duygusal zekalarını canlı tutmaları ve iyi bir empati yeteneği geliştirmeleri lazımdır.
Özürlü çocuk sahibi ebeveynler,yardım için ilk nereye başvurmalıdır?Örneğin onların rehabilitasyon merkezlerinden yararlanması konusunda yönlendirecek olan kimdir?
Genellikle çocuklarında bir aksama olduğunu fark eden ebeveynler hastanelerin çocuk doktorlarına başvururlar.Çocuk doktoru da eğer o hastanede varsa bir çocuk gelişimciye yönlendirerek gelişim testi yapılmasını ve aksamanın ne olduğunun tespitindeki ilk basamağı sağlar.Çocuk gelişimci zinciri açıklar ve ebeveyni yönlendirir.
İlk danışan,ilk kez gelen anne-babaların tereddütlerini,özürlü çocuk yetiştirme konusunda bilgili olup olmadığını hissedebiliyor musunuz? ilk şoku atlatma konusunda neler önerirsin?
Hissetmek ne kelime artık birebir bende yaşıyorum onlarla.Ebeveynlere kendilerine zaman tanımalarını öneririm.Bu çok zor bir kavram.Melseğim hayatımdaki en büyük aşkım.Vakalarımla bütünleşme adına inanılmaz çaba gösteririrm.Ama onları anlamam için bunu yaşamam gerekiyormuş.Kuzenimin oğlunda bir problem olduğunu hissettiğimdeki duygularımı hatırlıyorumda ben vakalarımı hiç anlamamışım.Bir an yer ayaklarımın altından kaydı ben yerin dibine yuvarlandım.Kabullenemedim.Kolay ağlayan bir insanımdır ama bu bambaşka bir şeydi.Zaman içnde acım yerini doğru düşünmeye bıraktı.Şimdi hem vakalarımla daha sağlam ilişkiler kurduğumu hemde çözüm adına yeni yöntemler üretebildiğimi düşünüyorum.
Meslek hayatın boyunca hiç unutamayacağın bir anın var mı?
Ne anılar var ama bir tanesine hala çok gülüyoruz.Ben çok otoriter bir ailenin ilk kızıyım yani otoriteyi iliklerimde hissettim ve bu şekilde yaşadım.Ne kadar yumuşak başlı olsam da arada bu tarafım ağır basıyor.Ve bunca yıllık deneyimlerimde gördümki herkesin anladığı dil farklı kimine sert kimine yumuşak kimine konuşarak kimine sadece bakarak ne demek istediğinizi anlatıyorsunuz.
Neyse geçen yıl engelliler günü kutlamamızda benimde 1,5 yaşından itibaren takip ettiğim bir oğlumuz koroda görevli ama bir türlü kendi başına sahneye çıkmaya ikna olmuyor.İlla annemde gelsin diye ısrar ediyor.Ama ben haftada 2 gün görüyorum öğrendim artık böyle durumlarda direk gözüne bakıp emir cümlesi kuracaksınız.Eğildim 'biraz sonra sahneye kendi başına çıkacaksın'dedim.Hastanemizin psikologu koşarak geldi beni omuzlarımdan tutup uzaklaştırdı çok sert olmakla suçladı bende peki dedim ikna et o zaman.Neyse gösterinin sonu geldi bunların çıkması gerekiyor psikolg kan ter içinde hala konuşuyor Kemal'le.Psikoloğu kenara çektim.Kemal'in gözünün içine bakarak sert bir sesle 'Kemal hemen sahneye çık hemde kendi başına'dedim.Kemal gayet neşeli bir sesle 'peki sevgilim' dedi ve yürüdü gitti , tabi kulis gülmekten kendini yerlere attı.Psikoloğumuz gencecik bir arkadaş zamanla öğrenecek bunları.Ama hala güleriz bu olaya.
"03 Aralık Dünya Engelliler Günü" için haftalardır koşturmaca içindeydin...Diğer illere göre Bursa'da bu konuda neler yapılıyor,ne tür etkinlikler oluyor?
Hem ne koşuturma.Ama bitti şükür.Bursa bu konuda harika bir şehir.Öyle güzel çalışılıyor ki.Herkes bize destek olma konusunda çabalıyor.(en azından benim çevremdeki herkes.)Bizim hastane olarak 1 aralıkta bir gösterimiz oldu.Bursa'da hafta boyunca etkinlikler düzenlendi.Değişik kurumların bu çocuklara oyuncak yiyecek gibi destekleri oldu.Alışveriş merkezlerinde yapılan kutlamalar var.Belediyelerimiz bu anlamda çalışıyorlar.