27.02.2009

Ücretsiz Online İşitme Testi / Free Online Hearing Test


Euphoric ilkokulda göz testini öğrenmişti,eve geldiğinde hemen kağıda harfleri yazdı,duvara astı.3 kardeşi sıraya soktu "okuyun bakalım gözleriniz sağlam mı bakacağım " dedi.En büyükleri ben olduğumdan ilk beni attılar sıraya...O da nee,harfler ne kadar bulanıktı,net göremiyordum bir türlü.Miyopluğumu ilk kızkardeşim teşhis etmişti 18 sene önce, hem de duvara astığı kağıt ile...

İnsan düşünemiyor ki duyularında azalma olabileceğini.
Alışıyoruz çünkü.

İşitme kaybınız var mı diye hiç doktora gittiniz mi hesapta yokken? Çocuğunuzda var mı yok mu biliyor musunuz?

İşitme duyumuzun kolayca yok olabildiği bir zamanda yaşıyoruz.Yüksek sesle dinlenen müzik,sürekli radyasyona maruz kalma ( bilgisayar,kablosuz cihazlar ) gibi nedenlerle her 10 kişinden 2'sinde yaşanabilir bir durum artık...

Size önereceğim test ile bilgisayarınızın ses ayarlarını anlatıldığı gibi yapıyor,kulaklığınızı takıyor ve teste başlıyorsunuz.Sonuçlar %100 doğru olmayabilir, en azından fikir verebilir size.Değerlendirmesini ise yukarıdaki tablodan da faydalanabilirsiniz, bana mail atarak da öğrenebilirsiniz.

İngilizcesini anlamıyorum derseniz,bu da çevrilmişi; ( bazı cümleleri anlamsız ama yine de tahmin için )


Testten haberdar olmamı sağlayan Wise'ye sonsuz teşekkürler...


Pin It!

26.02.2009

Sponsor hediyesi değil devlet hediyesi....



Zaman zaman bloglarda sponsorlar hediye veriyor ve binlerce insan akın ediyor.Basit bir kumaş parçası dağıtılıyor,kadınlar mutluluktan dört köşe oluyor.
Hediye kimin hoşuna gitmez ki değil mi?

Hele bu "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" hediyesi ise, kadınlar çığlık atmaya başlar. :)

Hemen heyecanlanmayın, parfüm,çanta,çiçek hediyesi değil verilen.
Ama hepsinden de güzel;

18 yaş üzerinde iseniz, işitme cihazına veya Koklear Implant ameliyatına ihtiyaç duyuyorsanız hediyelerden biri sizin olabilir.

10 kadına işitme cihazı, 1 kadına da Koklear Implant ameliyatı Şişli Belediyesi ve İed'in ortaklaşa yaptığı çalışma sonucunda 8 Mart ' ta dağıtılacak...

Eğer ihtiyacım var diyorsanız işte size iletişim bilgileri;



Acele edin,benden söylemesi. :)
Pin It!

25.02.2009

Karanlık yollarda bir başına...




Gecenin zifiri karanlığıydı...

Ürkütücü,huzursuz edici bir gece başlamıştı...

Evin reisi uykusuna tam dalmak üzereydi ki , birden kan~ter içinde yatağından fırladı;

“Eyvah!” dedi,

“musluğu kapatmayı unuttum.”

Hemen, ne giydiğini bilmeden acele giyindi,karısını ve çocuklarını uyandırmamak için sessizce çıktı evden...

Bağa giden köy yollarında, ne ışık vardı ne asfalt...Taş yoldan gündüz bile zor gidilirken gece nasıl gidecekti? Hem de o karanlıkta...

Onun aklında gereksiz sorular yoktu işte, bir an önce bahçesine varıp musluğu kapatmalıydı.Yoksa alın teri dökerek diktiği sebzeleri heba olacaktı,yok olacaktı...

Eğer 2-3 saat daha gecikseymiş, korktuğu başına gelecekti.Tam vaktinde yetişti,suyu kapattı ve kendini zeytin ağacının altına attı.Soluk soluğa gelmişti,oturdu dinlendi...

Şükretti ağlaya ağlaya Allah’a, hatırlattığı ve yardım ettiği için...

Zaten o her an, her dakika ve her haliyle şükreden bir insandı.

Çünkü o, babamın en yakın arkadaşı,canı ciğeri gibi sevdiği Mehmet amcamdı...

20’li yaşların başında semtin en yakışıklısı,en çalışkanıydı.Terziydi fakat ilerleyen yıllarda birden gözlerini kaybetmiş ve kör olmuştu...

O bir şükür,sabır ve azim örneğiydi hepimize....
Pin It!

23.02.2009

İşitme Kayıplılar için Türkçe Filme Türkçe Altyazı Projesi!


21.yy 'ın Türkiye'sinde İşitme kayıplılar için birçok imkanın engellendiği günlerin birinde, birçok gönüllü insan bu gidişe "Dur!" dedi. Devletin imkanlarını seferber edemediği basit konuların çözümü, birçok duyarlı kişilerin harekete geçmesine sebep oldu...

Geçen haftaki yazımda, filmleri altyazılı izleyememe sorunumuzdan bahsedince, ben de harekete geçtim.Rtük,Trt, İfsak,Sesam gibi birçok kuruma durumumuzu izah eden mailler gönderdim.Biraz daha detaylı araştırınca Türkçe filmler için bir projenin zaten başlatıldığını ve 50'den fazla filmi sadece bu amaç için çevirdiklerini gördüm...

Kimden mi bahsediyorum?

Divx Planet 'teki gönüllü çevirmenlerimizden...

Sorduğum bir yığın soruya içtenlikle cevap veren,yol gösteren Selçuk Bey'e,Monte Kristo'ya ve bu projede yer alıp filmleri bizler için çeviren tüm çevirmenlere, herkes adına teşekkür ediyorum...

Bizler için altyazı neden gerekli?

Gerek televizyonda gerekse sinemada işitme kayıplı ve sağırlar için Türk filmi izlemek çok zordur.Kuvvetli dudak okuma kabiliyeti olan kişi için bile , oyuncuların sürekli hareket halinde olması nedeniyle neredeyse imkansızdır.

Bizler,yıllardır Türk filmlerinden yoksun olarak büyüdük...Yaşıtlarımız hababam sınıfı,pinokyo,heidi,clementine,hayat ağacı gibi filmlerle büyürken biz sadece ekrana bakmakla yetindik...

Gerçi ben şanslıydım, sesli film izlemeyi seven anneannem, saniyesinde tekrar ederdi cümleleri.Annem ise ben sormadan başımı okşaya okşaya anlatırdı konuşmaları,babacım ve kardeşlerim de özet geçer tüm merakımı giderirdi.

İşte bu yüzden; altyazılı bir film, işitme kayıplı için kulak vazifesi görür.

Altyazıyı nasıl indireceğim ve kullanacağım?

İzlemek istediğiniz film; vizyon filmi de olabilir,eski filmlerden de olabilir.Yüzlerce film altyazısının bulunduğu Divxplanet'te arama yapıp, filme ulaştığınızda Türkçe Bayrağı görüyorsanız altyazısı hazır demektir.İndirdiğiniz altyazıyı film ile birleştirme aşamalarını kılavuzdan takip edebilirsiniz.

Elimdeki orijinal DVD'ye altyazıyı yükleyemez miyim?

Tabii ki yükleyebilirsiniz,bunun için birkaç programı indirip, anlatılanları uygulamanız yeterli olacaktır.

Şu an hangi altyazıları indirebilirim?

Değerli çevirmenlerimizin tamamlamış oldukları filmlerin listesine şuradan erişebilirsiniz.

İşitme kayıplı çocuklar için film eğlencesi;
Bu listedekilerin haricinde istediğim film olursa?

Talepleri ve önerileri dikkate aldıkları bir sayfa var,oraya görüşünüzü yazarsanız sonucu mutlaka yazacaklardır.Eğer çocuğunuz veya kendiniz için eğitsel programlardan istedikleriniz varsa onları da iletebilirsiniz.

Yorumlarda ve maillerde ben de gönüllüyüm diyen tüm arkadaşlarıma,beni okuyanlara;

İşte size büyük fırsat!

Yapmanız gereken tek şey bu projeyi blogunuzda yayınlayarak herkesin haberdar olmasını sağlamak.Toplumsal duyarlılığınızı gösterebileceğiniz bu davranışla,böyle birşeye ihtiyaç duyan işitme kayıplılara sizler de ulaşın.

Eğer blogunuz veya siteniz yoksa üzülmeyin.Mail grubunuzda bu yazımı dolaştırırsanız emin olun ki binlerce işitme kayıplı çok sevinecektir,çok mutlu olacaktır...

Katkılarınız ve destekleriniz için teşekkürlerimi borç bilirim...
Sevgiyle,

Delfina.
Pin It!

21.02.2009

Kına yakın...



Duvarlarda yanık isi kalan,
Bitmiş mumlarda şimdi sevdamız.
Beni binbir parça edip bırakan,
Bir masalda kalan aşkımız...

Denizlerin içindeydi,çiçekli yeşil ağaçlar,
Bizimle dolaşan kediler,baykuşlar.
Ne çok akmıştı gözümüzden, inci gibi yaşlar,
Yanmış kına kokusunda yaşanırken ayrılıklar...

Bal özlü,dağ kokulu bir aşktı yaşanan,
Çekilen onca acılardan sonra.
Şimdi bilmiyorum,nedir aranan
Yerlerdeki,duvarlardaki yanmış yapışmış mum kalıntılarından...

Şair; Özgül TEZBAŞARAN / Yol Düşleri adlı şiir kitabından.


Pin It!

19.02.2009

Öğle yemek molasında ip atlamak...


Her öğlen 3 kız ineriz yemeğe...Türkiye'nin en görkemli işyerinin yemekhanesinde yeri gelir kuşlar,yeri gelir ortancalar eşlik eder soframıza...1 saatlik öğlen molamızda karnımızı doyurduktan sonra cafélerden birine oturur,türk kahvelerimizi yudumlar,mazileri anlatırız birbirimize...

9 yıldır iş arkadaşıyız,hala birbirimizle paylaşacak çok şey buluyoruz.Böyle dostluklar herkese olsun.Dün mesela,Serap'la aynı tost makinasını kullandığımızı keşfettik.Hani ocağın üzerinde yapılan tostlar var ya...Nasıl sevindik bu ortak zevkimize...

Öğleden sonra mesaisi başlamadan, Jessica'nın kolayca özetleyip resmettiği kalpli ataşlardan yapalım dedik.Esra renkli ataş biriktirmeyi pek sever.Döktük ataşları , uğraştık uğraştık bir tane bile yapamadık...Mesai de başlayıverince hevesimiz söndü gitti :) Eee bankacıyız,daha ciddi işlerimiz var değil mi :)

Hadi bakalım sıra sizde, yapabilene kocaman bir bravo...

Pin It!

Kahve ve çikolatanın çekiciliği....



Haftasonu şöyle bir takvime baktım da,2009'daymışız...

Yani tam 10 sene olmuş saçımı kızıla boyayalı...

10 yıldır ben, kızılın kaç tonu varsa hepsini denedim.Kimi en çok aşk alevini yakıştırdı,kimi koyu kızılı...Kızıl beni sevdi,gözlerime ve tenime hep uyum sağladı..

Bu kadar süre yeter dedim ve yeni bir renk seçtim...

Son zamanlarda iyice bağımlısı olduğum Türk kahvesi ve çikolataya :)

Evet,az önce çikolata kahveye büründü saçlar...Kızıllar giderken ne hissetti acaba :) Ben nedense kendimi pür neşeli ve mutlu hissediyorum bu değişiklik için.Hem de gecenin 12'sinde...

Euphoricim,Serapcım,Esracım...Sizler beni görenler olarak,gerçekleri yazın bakalım.Kırılmayacağım söz :))
Pin It!

17.02.2009

Dvd'ci kepenkleri kaldırdı...



- Delfina abla, şu dvd çok güzel mutlaka izlemelisin...
- Olmaz ben yabancı film seviyorum,orjinal ingilizce olsun,altyazı da olsun.
- Eee abla,yüzlerce yabancı film dvd'in oldu zaten bir tane de Türk filmi izle yaa...


Eminim ki, benim gibi { işitme sorunu olan} yüzlerce/binlerce filmsever insanlar, tercihlerini hep yabancı filmler üzerine yapıyordur.Türk filmlerinin ise,yanından teğet geçiyoruz, bu zamanda ne kadar garipsenecek bir durum oysa bu...

Pazar akşamı Acun'un konuğu Cem Yılmaz'dı.Ben ilk kez bu adamın komik olduğuna şahit oldum.Neden derseniz, kamera yakın çekimdi, konuşmaları akıcı ve anlaşılırdı ve kolaylıkla dudak okunabiliyordu.Bunca yıldır şovlarını,filmlerini , herşeyini kaçırdık.Herkes ona gülerken biz ondan haber almayı istemedik...

Bu sadece onun için değil tüm Türk kanalları ve sinema filmleri için geçerli.Sadece altyazı seçeneği ekleyerek ülkemizdeki milyonlarca işitme kayıplıyı sevindirmek zor olmasa gerek.[Deniz'cim her altyazı dediğimde yaptığın unutulmaz iyilik geliyor aklıma,sonsuz kez sonsuz teşekkürler canım benim... ]

Bunun için gerek sanatçılara,gerek yapımcı& yönetmenlere çok iş düşüyor.Bu yazımla birlikte onlara, bu konuyu sürekli hatırlatacağım.Farkında olmalarını ve bazı şeyleri değiştirebilmeleri için herkes adına mücadele edeceğim...Umarım olumlu gelişmeler olur...

Pin It!

16.02.2009

İşitmeye yardımcı yöntem ; Dudak okuma...


İngilizcemin çok iyi olduğu ortaokul ve lise yıllarımda , izlediğim yabancı dizilerde anlamadığım kısımları dudak okuyarak çözerdim.Yabancıların ses çıkarış biçimleri farklıdır fakat dili bilen kişi için dudak okumak zor değildir.

Dudak okuma ( lip reading ) , çoğunlukla işitme kaybını çocukluğunda yaşamış kişilerde daha gelişmiştir. Benim her zaman işime yarayan bu yöntem, bundan sonraki hayatıma nasıl etki edecek diye sürekli denemeler yapıyorum.


Vertigo teşhisi ile, işitme kaybımın çok ilerlediği ortaya çıkmıştı.Geriye 30 db lik hakkım kaldı sesleri duyabilmek için.Örneğin cihazı çıkarttığımda kendi sesimi bile duyamıyorum.İşyerinde cihazı çıkarıp [ çaktırmadan ] etrafımdaki kişilerle konuşmaya bayılıyorum.Çünkü sadece dudak okuma ile anlıyorum o anda ve " Esra,cihazım yok şu anda biliyor musun?" diye onu da şaşırtıyorum. :)


Dudak okuma deyince aklıma Evelyn Glennie geliyor.Sağır olan bu azimli kadın dudak okuma ile sesleri anlıyor ve kendi sesiyle cevap veriyor.


Yani demek istediğim, ağır işiten ve işitemeyen kişiler için dudak okuma,iletişimin bir parçasıdır.Toplumumuz " aa sen dudak okuyorsun galiba" diye yargılamayı bırakırsa, işitme kayıplılar kendilerini daha kolay geliştireceklerdir.


Çünkü bunun için sezgisel yeteneğin yanında özgüven de gerekiyor.

Çocukları işitme kaybı olan anne&babalar, bu konuda rehabilitasyon merkezlerinden yardım alabilirler ve çocuklarına bu yöntemi kolaylıkla öğretebilirler.


Dudak okuma ( Lip Reading ) için eğitim almak isteyen olursa;

Eğer bu konuda paylaşmak istedikleriniz varsa,benimle iletişime geçebilirsiniz.

Pin It!

14.02.2009

Seçkin Tv Kanalları...



Zaman zaman tv önünde dinlenmeyi severim...


Tv'de izleyecek birşey her zaman bulunmuyor orası ayrı bir konu...Martha Stewart ve Ellen'in programlarını kopyalasalar, mekan konsepti,kaliteli seyirci olarak aynısını deneseler ülkemizde tutar mı diye çok sorgularım...


Nedense tv başında tembellik yaparken hep birşeyler sorgularım. :) Diyelim ki, izlemeye değer birşey yok, DVD stoğunu da eritmişiz, ben de alışveriş kanallarını açarım hep...


Özellikle yabancı çekimlerde abartılı övgüler var ürüne karşı.Kullanıcılar kameranın soluna bakarak,şu kadar zayıfladım,çok memnun kaldım gibi gözlerini iyice açarak anlatırlar ya,onların bu tavırlarını izlemek o anın eğlencesi oluyor benim için. ( Boş eğlence kabul ediyorum :) )


Beğenmezseniz,ürünü 15 günde iade ediyoruz diye kendilerini sağlama aldıklarını sanıyorlar ama bir de 15 gün deneyin sonra ödeyin paranızı deseler daha iyi olmaz mı?


Bu yazımla,saatler boyu ekran başında kaldığım anlaşılmasın sakın,olsa olsa yarım saattir o.Kadınların en büyük dinlencesi, mutfakta geçen zaman...Tabii bir de çocuklarıyla geçirdikleri verimli anlar...


Pin It!

13.02.2009

En etkili seçim sloganları...

Artık evlerimizin önü bayraklı... :(
Caddeler,pazarlar,parklar seçim bayrağı dolu...

Siyaset çoğumuz için birşey ifade etmediği için, partilerin sloganları oyları almada önemli bir unsur oldu.Bir yere giderken, sıra sıra dizili bayraklardan,reklamlardan okuduğumuz sloganlar iyice komik bir hal almaya başladı.

Bana göre başarılı olmak isteyen ister muhtar adayı olsun ister belediye başkan adayı , profesyonel bir fotoğraf çektirmeli ve en etkili sloganı bulmalıdır.Ben bu yıl, oyumu ona göre ve adayların profillerini inceleyerek atmaya karar verdim.


- ... 'de benimle çok şey değişecek...
-....' de yenilik zamanı...
- Var mısın?
-Limon gibi sıkılmaktan yorulmadınız mı?
-Işığı yak,geleceğini aydınlat...

gibi etkili olmayan sloganlar, adayın karizmasını çiziyor bir kere. :)
İmaj elden gidince , dağıtılan fırınlar,çamaşır makinaları ne işe yarasın?

Geçen hafta Bursa gezisinde seçim arabası geçti yanımızdan.Bir de baktık ki,işte bu başarılı olacak bir aday dedik.

Gerek resmi gerek sloganı çok etkiliydi,hangi parti olduğunu bilmiyorum ama şöyleydi..

-Birleşin,Başaralım !

Görevini yüksek performans ve hizmet bilinci içinde yapabilecek adaylara bol şans diliyorum...

Pin It!

10.02.2009

Bugün onun günü...


Bütün okul sıraya dizilmişti o gün...
Herkes bir heyecanlı bir heyecanlı...Çünkü kasabada ortaokul açılıyordu.

Sınıfta en uzunlardan biri bendim ve en arkadaydım yine.Öğretmenim yanıma yaklaştı;

-Delfinacım çiçek vermek ister misin?
-Hayır.
-Canım,Milli Eğitim Müdürü'ne çiçeği senin vermeni istemiştim,olur mu?
-Tabi tabii olur öğretmenim...
( Ben yine yanlış anlamış ve alakasız cevap vermiştim ama o hatamı hiç yüzüme vurmayarak gönlümü almaya devam ediyordu. )

O benim ilk öğretmenimdi...
Sırdaşım,arkadaşım ve en yakınımdı.
Ve artık sizler de biliyorsunuz o benim halam.


Bugün onun doğum günü.


Bugünlere gelmemde öyle çok etkin ve katkın var ki halacım,işitme kaybımı bana bile unutturuşun,hep kol kanat gerişin,sürekli yüreklendirişin...

80'li yıllarda modern,çalışkan,lider konumunla ve kişiliğinle yetiştirdiğin tüm öğrenciler eminim ki şu anda başarıdan başarıya koşmakta ve sizi hep hatırlamaktadırlar.


İyi ki doğdun halacım,iyi ki varsın.Ömrünce tüm güzellikler sizi sarmaya devam etsin.Kucaklar dolusu sevgi ve çiçeklerimi size buradan yollarken, herkesin merak ettiği özgeçmişinizi de yazıyorum.

(Not; Özgeçmişi okuduktan sonra lütfen kocaman bir maşallah deyiniz. )

Yol Düşleri adlı Şiir kitabından;

10.02.1954 Leyne Tarım Kredi Koop. lojmanında dünyaya gelen Özgül TEZBAŞARAN'ın çocukluğu;Bozüyük,Leyne ve Aydın'da geçmiştir. Bozüyük İlkokulu,Muğla Turgutreis Lisesi orta bölüm,Erzurum Nene Hatun Kız İlköğretim Okulu,Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi mezunu olan TEZBAŞARAN, Kahramanmaraş,Muğla,Ankara ve İzmir'de ana sınıfı,sınıf,branş ( müzik,Türkçe,Folklor,Bando Takımı ) öğretmenliği yapmış,hemen hemen her sene teşekkür almıştır.

1991'de Muğla'da yılın Öğretmeni seçilerek aylıkla ödüllendilirmiştir.3 yıl Fransa Lyon St.Claude'de fahri Türkçe öğretmenliği,Türk Kültürünü tanıtım çalışmaları ve folklor öğretmenliği yapmış,Fransa'nın çeşitli yerlerinde sergiler açmıştır.

Bunların yanısıra 7 sene özel bir şirketin pazarlama müdürlüğü ile başka bir şirketin de 2 sene Muğla İl Müdürlüğünü yapmıştır. 96'da emekli olan TEZBAŞARAN, 98'de Radyo Karia'yı satın almış,Muğla'da açmış,Rtük'de çıkmadığı için kapatmıştır. Aynı yıl Özgül Emlak'ı açmıştır ve halen bu işyerinin sahibidir.

2004'te yerel seçimlerde Turgut'un ilk bayan Belediye Başkan adayı olmuş yine 25.09.2006'da bir ilke imza atarak,Muğla Emlak Müşavirleri Derneği tarafından Yatağan Temsilcisi olarak atanmıştır. Ayrıca 2008'de Konut Finans Uzmanı olmuştur.

Hobileri; çalışmak, yemek yapmak,müzik,doğa,çocuklar ve edebiyat olan Özgül TEZBAŞARAN, Mustafa Ata ve Cafer Can isimli iki çocuk anne ve babasıdır.

Pin It!
Related Posts with Thumbnails
01 09 10