30.12.2009

Engelsiz Yılbaşı partisinden haberler...

® photo by düşler akademisi

Sahnede dönen fosfor cümbüşe alkış tutan bir delikanlı vardı...

Her alkışta sonsuz bir coşku,
inanılmaz bir mutluluktu onun yüzünden akan...

Kadın sahneyi videoya çekiyordu,o geceden hatıra kalsın diye...

Oysa kameraya şöyle bir bakıldığında görülen şuydu ki;oğlunun sevincini gizlice kayıt altına alıyordu deniz gözlü,yüreği büyük anne...

Zihinsel engelli 24 yaşındaki yerli Jim Carrey'imiz o geceki coşkusunda, ailesine manevi güç katmış, çekilen onca sıkıntıyı unutturmuştu kısa süreli de olsa...

® photo by düşler akademisi

Fırtınalı ergenlik dönemini geride bırakıp kişiliklerini sağlam temellere oturtan bir grup vardı az ilerde.

Hepsi de işitme kayıplı...

Sahne ışığında,
sahne karanlığında provalar..

Sadece işaretle...

Yüksek sese rağmen,seslenmeye gerek kalmadan...
sanki telepati ile anlaşırcasına...

uyum,ritim ve muhteşem bir şov...

" işte hayat böylesine güzel" dercesine yaptıkları break dans gösterilerinde,ghetto yer yerinden oynadı.

İçlerinde en ufakları olan ve hayatının ilk disco tecrübesini yaşayan delfina'nın oğlunun da yer aldığı "michael jackson-beat it" gösterisi
ise şahaneydi.

Müzik duyulsun duyulmasın,tınılar gözlere,sesler yüreğe geliyordu ya gerisi şahane bir şovdu.

......

Onlarca down sendromlu;onlarca gülücük demekti...

Yeri geldi break dansa eşlik ettiler,yeri geldi tango yapan kızlara öpücük attılar.Ortam onlarla anlam kazandı,gözlerindeki ışıltıyla...

O gece Ghetto'daki sinerji müthişti,tüm engelli ve engelsizler bir arada herkes birbirini mutlu etme telaşında.

Düşler Akademisi Yılbaşı Partisinde herkes tek yürekti.
Ve bu Delfina'nın ömr-ü hayatı boyunca gördüğü en anlamlı,en sevgi dolu partiydi...

Teşekkürler Düşler Akademisi,
Teşekkürler Ghetto...
Pin It!

28.12.2009

Herkes için Yılbaşı Partisi!




Yeni yıla hep birlikte merhaba diyeceğimiz parti Düşler Akademisi tarafından düzenleniyor.

Bu akşam Ghetto’nun kapıları engel tanımayan herkese açık!
Pin It!

23.12.2009

Sevgi damlası bir onda,bir bende...Bir de zeytinyağında...


® photo by bertvthul

Dünyanın en leziz,en güzel,en anlamlı sıvılarından biri neydi?

Zeytinyağı...

Bir sıvıyı insan bu kadar över mi diyebilirsiniz,övgüyü hakedişi lezzetinden çok güzel şeyleri buluşturmasından.Mesela sağlık getiriyor,içenleri güzelleştiriyor ve sevenleri birleştiriyor...

İsmimin diğer manası "dilek".Ve hayatımda dilediğim tüm dilekler gerçekleşti,bir de hayatıma giren dilek’ler var ki hepsi birbirinden özel birbirinden iyi…

23 Nisan Çocuk Bayramında,bayram benim oldu.Eee ben de çocuğum,neşe doldum,hayatıma dünya tatlısı bir Dilek girdi diye.

Dilek Teyze,zeytinyağımızdan almak istiyordu.Mailinde kullandığı duygu dolu kelimeler ve yazılarımı virgülüne kadar okuduğu belli olan cümleleriyle mest olmuştum.Zeytinyağımız ona ulaştıktan sonra yağımızın ondan tam not alması beni en sevindiren şeylerden biriydi.Çünkü o bir Tariş emeklisiydi ve kaliteyi hemen anlıyordu.

Özel günlerimi unutmayan,bayramlarda bile mail atan,annemle telefonda konuşup kardeş olan bu dünya tatlısı Dilek Teyzem,zeytinyağının buluşturduğu güzelliklerden biriydi işte.

"Delfinacım,merhaba demek istiyorum öncelikle.

Biliyor musun kendimi mahcup hissediyorum biraz ama ilk önce anneciğinin beni çooook sevindiren jesti (sabun kutusu ile birlikte küçük bir demet kasımpatı ,tuzlanıp olgunlaştırma tarifi içine yazılmış bir torba zeytin ve bir torba benim ismini kesme diye bildiğim ev makarnası ) beni çok duygulandırdı bu zarif davranış.

Cumartesi günü kargoyu alınca hemen telefonla aradım yanıt alamadım akşam üstü bir kez daha aradım yine ulaşamadım. Daha sonra olan tamamen benim tembelliğim Delfina'ya bugün yazarım yarın yazarım derken bir baktım ki 2 hafta olmuş bile.

Her ne kadar sevincimi kelime uzatarak gösterdiğimi zannetsem de yazdıklarımı bir kez daha okuyunca gördüm ki koliyi açtığım zamanki sevinci hissettiğim gibi yansıtamamışım. Olsun benim duygudaş kızım annesine anlatırken hissettirir diye düşünüyorum.

Seni ve Burak'ı çok öpüyorum , anne ve babacığına teşekkür ve selamlarımı iletiyorum"

Dilek Teyzecim,2010 ikimize en güzel şekilde gelsin.Tüm güzellikler,kolaylıklar,sağlık ve afiyet üzerimize olsun.Öyle kuvvetli istedim ki bu dileği,isimdaş olmamızdan da hemen gerçekleşsin diye...

Eyy zeytinyağı,iyi ki varsın.
Dünyanın sudan sonra gelen en güzel sıvısı...
Dur bakalım ben seni daha çok öveceğim....


Pin It!

22.12.2009

Sunta Kılıklılar...


......

Feminizm,kadın hakları,çevre şuuru ve eşitlik adı altında Türk kızlarının akılları çelinerek,yemek yapmayı bilmeyen,bizim istikbalimiz olan yavrularımızı,abuk subuk yiyeceklerle yetiştirecek,damak zevki gelişmemiş,sunta kılıklı diyet bisküvilerini yiyecek sanan biri haline getirmişlerdir...

demiş Antep'li bir kebapçı...

Lokantasına astığı broşürü bu aralar maillerde dolaşıyor.Dolaşan mailleri burada da tekrarlamayı sevmem ama,burada öyle güzel mesajlar verilmiş ki,paylaşmadan geçemedim.

Zengin yemek kültürümüzü,alnımız dik olarak gelecek nesillere öğretemezsek suç bizde olmaz da kimde olur?

Broşürü okumak için resimlerin üzerine tıklayabilirsiniz...

{ }
Pin It!

20.12.2009

Kahvaltı...

® photo from Lala

"Tavuk bir yaşına geldiğinde yumurta yapmaya başlar.Yavaş yavaş büyür,beslenir çimenlerde,kümeste.Normal yürüyen ve beslenen bu tavuklar 1 senede yaklaşık 1 kg 100 gr yumurta yaparlar...

Ama tavuk çiftiklerinde n'aparlar?Civcivleri spot ışıklar altına koyarlar ışığı bir açarlar,2.5 aylık civcivler ( cırık ), gündüz oldu zanneder başlar yumurta yapmaya.Günde 2 yumurta yapar biri.İlk anlatığımdaki tavuk ise 3-4 günde bir yumurtlar.

E kızım bu yumurtanın tadı ondan bizim köydekilere benzemiyor işte..."

Son günlerde,sabah kahvaltılarımız,bol sohbetli,tarçınlı kek kokulu,sınırsız sevgi ile geçiyor.Babamın bu anlatışlarına bayılıyorum.Belki binlerce kez dinlediğim bu güzel öğretileri sayesinde;farkındalığım yenileniyor,farkındalığım artıyor ve daha mutlu bir insan oluyorum...

Huzuru içine doldurabilen insanların çoğunluğu,topraklara basan,toprakla haşır neşir olanlar gibi geliyor.Ondan öğrenecek daha çok şey var.Bazı alıntıları bu hafta da paylaşmaya devam edeceğim müjdesini verirken,mutlu haftalar diliyorum hepinize...

Pin It!

9.12.2009

Çocuğum Adıyaman'da...

Hem adsız,
hem umutsuz...

Çünkü yalnız,
çünkü sevgisiz....

Yüreği sevgiyle dolsun diye kimi çocuk yuvasında,kimi rehabilitasyon merkezi'nde...

Ellerinden tutmamızı bekliyorlar,tek istekleri göndereceklerimiz kullanılmış olmasın,yeni olsun....

Yeni yılda,yepyeni hediyeler almayı seven bizler,yepyeni hediyelerimizi vereceğimiz kişileri bulduk işte...



Şebnem,Erkan...
Muhteşemsiniz...
Pin It!

7.12.2009

Devasa koli süprizi...




Ofiste beni en mutlu eden şeylerden biri,Esra'nın "kargon gelmiş" diye haber vermesi.Esra yıllardır benim ofisteki kulağım.Ömrü uzun ve sağlıklı olsun inşallah...

Ne diyorduk,ha işte bu mutluluğu son zamanlarda daha sık yaşar oldum.Bir koli annemlerin süprizi,bir koli dostlarımın süprizi,bir koli aldığım ürünler derken, son gelen koli süpriz kolisi oldu.

Hiç beklemediğim bir yerden kocaman bir koli geldi.

İçinde bir sürü A-box Şeffaf Ayakkabı Kutusu.O gün o kadar mutlu oldum ki,çünkü ne zamandır almak istiyordum kısmet olmamıştı.Evde ayakkabıları içine dizince ve ayakkabı dolabının son halini şöyle bir bakınca anladım ki bu kutulardan her eve lazım.Hem "ayakkabım nerde" karmaşasına son veriyor hem de düzenli görünüm sağlıyor.

Ürün Yönetiminden sorumlu Arzu Hanım'a süprizi için çok ama çok teşekkür ediyorum.Şeffaflık dolu haftalar diliyorum herkese...

Pin It!

4.12.2009

Hasır şapkadan altın yıllara...



Barbora Bobulova'nın Coco Chanel'in gençliğini canlandırdığı film dün akşam Cnbc-e 'de gösterildi.2.bölümünün önümüzdeki perşembe oynayacağı bu güzel filmde başarı hikayesinin anlatımı çok etkileyiciydi.

Azimli,inatçı ve özgür ruhlu kadınların aşamayacağı bir zorluk olmasının imkansız olduğunu anlatıyor filmde.Henüz sinema filmini izlememiş biri olarak,Barbora Bobulova'nın oynadığı bu filmi çok beğendim.



İşte Vural Gökçaylı'nın kaleminden Coco Chanel;

• Hep şarkıcı olmayı hayal eden Coco (Koko) lakaplı Gabrielle Bonheur Chanel’in bu lakabı ilk şarkısı “Qui qu’a vu Coco sur le Trocadero”dan gelmektedir.

• 20. yüzyılın başında, kadınlar uzun süslü giysilerin, dar korselerin içine sıkışmıştı. Küçük siyah elbiseyi, ünlü tayyörü, “No 5 Chanel” parfümünü yaratan Gabrielle “Coco” Chanel, onları özgürlüğe kavuşturdu.

• Marilyn Monroe reklamlarıyla efsaneleşen “Chanel No5” parfümünü çıkarır.

• “A la garçonne” kısa saç modasını lanse eder.

• Plili etek, cepli tayyör, kloş şapka, düşük bel ve dizde elbiseleriyle Charlestown yıllarının sembolü olur...
Pin It!

3.12.2009

Masanın üstündekiler...


® photo by ilco

Ben bir ütüsever ve ütükolik oldum artık...

Önceleri ütü yapışım;o gün giyeceğimiz kıyafeti sabah erken kalkıp ütülemekti.Ama dolap ütülenecek yığınlardan ötürü çok karmaşık görünürdü.

euphoric'in düzenliliği sayesinde ne çok şeye bulaştım ben.Ondan öğrendiğim yığınla şey,kardeşliğin sımsıkı bağlarını kenetlemeyi sağladı.Teşekkürler canım kızkardeşim...

Zihni salıvermek,bilinçaltını serbest bırakmak ütüyle daha kolaymış,bunun mümkün olduğunu gördüm.Kırışıklıklar düzleştikçe;beynimdeki karmaşıklık azaldığından, umursamıyorum terleyip yorulmayı...

Kuruyan çamaşırların direk ütü masasına uğraması sayesinde yeni bir alışkanlık daha edinmiş oldum.Ve 35 yaş ile gelen bu alışkanlıklarımla { diğeri punch needle } büyüyen kendimi, daha çok takdir ettim,daha çok beğendim...

Pin It!

1.12.2009

Kartlar...


Şükran ve minnet dolu bir bayramı geride bıraktık.Zeytin yapraklarının güneş ışığıyla parladığı,şemsiye tipi çamların kasım aşkına son kokularını saldığı anlara denk geldi Lagina dinlencemiz...

Hayata daha kuvvetli odaklanmak için,bereket,huzur ve mutluluk çevremizde...Hayatımda çok şey için minnettarım.Güzelliklerin,hepimizde katlanarak artması dileğiyle...













Pin It!
Related Posts with Thumbnails
01 09 10