Annemle babam,Almanya'dan kart yollardı sürekli.Okumayı yeni öğrenmeye başladığım halimle,onların yazılarına dokunmak,okumak beni çok sevindirirdi.
Bazı gereksiz meraklarımdan biriydi,bu şahane uçak fotoğrafları nasıl çekiliyordu.Uçağın camı fotoğrafa yansımamış,e adam başını çıkarıp nasıl çeksin derdim hep.Uçaklar nasıl çarpışmıyordu bir fotoğraf için diye zihnimin sorular hanesine küreklerdim yığınla.
Bugün,bilgi küpü dostum Wise'den öğrendiğime göre hava fotoğrafçılığı diye ayrı bir alan varmış.Makinanın shutter speed { deklanşör kapanış hızı } ayarları sayesinde etkili fotoğrafların yakalandığını söyledi.
Tabii 30-40 yıl önce de,makinalarda bu özelliklerin bile var olması beni şaşırttı.Analog fotoğraf makinalarını bas-çek modunda sanırdım ben.Çoğu özellikleri ile analog makinaların dijitallerden daha önde olduğunu söyledi.Gerçi şimdilerde dudak uçuklatan fotoğraflar için neye gerek olduğunu da söyledi wise;
"Tabii günümüzde daha kolay bir yöntemi var: Uçağı yerde çekersin, sonra bunu kadrajlayıp bir gökyüzü resminin üzerine photoshop'ta yapıştırdın mı, kaliteli cihaza mihaza gerek de kalmaz! :))"
İşin şaka kısmı bir yana, uçaklar kavuşmayı simgeliyor.İçindekiler bir şekilde ya sevdiğine,ya işine ya da topraklarına gidiyor.
Bu akşam,kocaman yaz tatilini güneyde geçiren yakışıklı oğlumla kavuşma zamanımız.Tek başına uçacağı 2. uçuş bu.
İyi uçuşlar oğlum,hosteslere çapkınlık yapmadan uslu uslu gel tamam mı :)
Ayy bizimki dah tek başına tatile gitmedi hiç. Gerçi hala anneannesinde bu akşam gelecek ama. Korkuyorum bir bilsen, yavaş yavaş alışacağız onun bizde uzakta olmasına, ama o eve gelene kadar dokuz doğuracağım sanıyorum.
YanıtlaSilPaylaşım çok güzel ve teşekkürlerrr..Çocuklar evden yavaş uzaklaştımı bir daha dönüşü zor oluyor.Allah temelli ayrılıklar vermesin..Sevgilerrr....
YanıtlaSil