minnacık tohum olsam savrulsam dönümlerce kış biter bahar gelir, açılsam yüzbinlerce açılsam milyonlarca şimdi istanbul'da olmak vardı
Bu büyülü şehre ilk gelişim 95 yılındaydı.Küçük şehirden büyük şehre gelen herkes gibi ben de çok şaşırmıştım kalabalığı görünce...Sabah erken saatlerde varmıştık,çok insan yoktu ama birşey vardı ki hemen belli ediyordu kendini...
Eskimiş,çökmüş basamaklar...
O gün beni en çok etkileyen eski basamaklar oldu.Gün boyu inip çıktığımız basamakları hayranlıkla izlediğimi,hepsine dokunup hayretimi haykırmak istediğimi hatırlıyorum...
( Resimleri büyük görmek için üzerine tıklayabilirsiniz.)
3-5 günlük ilk gezimizden döndüğümde ne yalan söyleyeyim,kalbim İstanbul'da kalmamıştı.Oysa babamla çok güzel gezmiş,tarihi eserleri incelemiştik.
Egeli olmak o anda gurur vermişti bana.Ege insanının sıcaklığı,sempatisi ve misafirliğinden çok uzaktı buralar.
yaşamaya dört elle sarılmışız da yine de gözlerim dolu, yüreğim buruk başımı hiç bir zaman eğmedim amma yine de yüregim yara, içimde boşluk
Yaşlılar erkenden yalnız kalıyor,huzur evlerine atılıyor,çocuklar büyük tehlike içinde büyüyorlardı.Özgür sanılan bu şehirde,herkes prangalarla geziyordu o zamanlarda...
Demek ki büyük konuşmamak gerekiyormuş,5 yıl Ege şehirlerinde yaşadıktan sonra,bir baktım ki koca şehirdeyim.Son 8 senemi İstanbul'a burun buruna,dipdibe bir yerde geçirdim.Burada olduğum yıllar boyunca,tek başıma keşiflere çıkarak her yerini adım adım yudumladım...
Ben İstanbul'u çok sevdim...
köprüde balık ekmek yemek dolmuşa hadi gidelim demek ver elini yenikapi ver elini bebek, tarabya şu anda oralarda olmak vardı ya
O eski basamaklar var ya,ondan mı bağlı kaldım buraya acaba :) Eski tarihi binalar,eski banklar,eski evler,eski kapılar,eski yollar... Ahh aradığım buydu ve "eskiler" yüzünden bağlandım bu şehre...
Şimdi İstanbul modern,çağdaş ve kültür dolu bir şehir olarak tüm dünyanın ilgisini çekiyor.Herkes merakla akın ediyor , öğreniyor semt isimlerini,yemeklerini...
Diğer ülkelerdeki düzen,disiplin ve zenginliği hayal edipte bulamayan turist,hiç şaşkına uğramıyor....Çünkü bu şehir,( halen var olan ) misafirperver ve iyiliksever insanları ile bağlıyor kendine...
O köprülerin varlığı bile kelimeleri anlamsız kılıyor,
yürekleri birleştiriyor...
şimdi istanbul'da, şu anda istanbul'da ah ! istanbul...
Süper arkadaşım süper...
YanıtlaSilBir gün de birlikte varalım İstanbul'umuzun tadına olur mu?
Delfina Merhaba;bloguna ilk yorumuma buradan başlıyorum:)) İstanbul gezinde çektigin fotograflara ve yazılarına bayıldım. İşleri bırakıp gezesim geldi.
YanıtlaSilÖyle güzel fotoğraflardı ve ayrıntılardı ki ben de gezmiş kadar oldum ,gözlerine sağlık Delfinacım.
YanıtlaSilİstanbul'u objektifinden dinlerken;
YanıtlaSilresimleri mi sözlerini mi dinleyeyim şaşırdım.
Hem gözlerim hem gönlüm pür dikkat....devam et lütfen
AHHHH İSTANBULL, İSTANBUL OLALIIIIIIIII :((((
YanıtlaSil.................................
SVGLRR CANIM.
Merhaba,
YanıtlaSilHeyecanla İstanbul keşiflerinizi beklediğimi itiraf etmeliyim. Ben Ankara'da yaşıyorum ama İstanbul'u da çok seviyorum. Ara ara ziyaret ediyorum. Eski İstanbul Sokakları'nde kaybediyorum kendimi. Bu kentin tuhaf bir büyüsü var. Yazdığınız gibi bağlanmamak imkansız!
Keyifli bir keşif olmuş. Gözlerinize, yüreğinize ve objektifinize sağlık.
İlk fotoğrafın açısını çok beğendim.
Sevgiyle kalın...
Delfina, yorumun bağlantıdan dolayı gitmedi sanırım. İstanbul'un ilk etkisi bu şehiri sonradan keşfedenler için aynı sanıım, bu şaşkınlığı kelimelerinle çok güzel anlatmışsın. istanbul'u seviyoruz.
YanıtlaSilGüngörcüm,tşkler...Çok iyi olur gerçekten,yaz bitmeden yapılacaklar listesine ekleyelim hemen...
YanıtlaSilTuna merhaba,bence işleri bırakma ama boş zamanlarında sen de gez bol bol :) Hep iş hep iş nereye kadar :))
Fundacım,güzel sözlerine teşekkürler...
Nalan teyzecim,nasıl güzel motive ediyorsunuz,çok teşekkürler.İstanbul'umuz tüm güzelliğiyle objektifime göz kırpınca güzel pozlerı yakalamak kolay oluyor :)
Nunucum :) di mi ama,İstanbul İstanbul olalı böyle huzur görmedi :(
Güldencim,İstanbul'un büyüsü kalabalıktan ve düzensizlikten mi kaynaklanıyor acaba.Şehir düzeni mükemmel bir yer olsaydı bu kadar ilgi çekici olmayabilirdi değil mi.Fotoğraflarımı beğenmen benim için çok anlamlı...Teşekkürler..
Çocukla çocuk,çok teşekkürler.
Gezmek bir yana,bu kadar güzel mi anlatılır (:
YanıtlaSilHakikaten de bazılarına hayran kaldım ... Ki üzerinde yaşadığım şehir (:
Kendi kıyamadıgım ve kendime (nedense) sakladığım fotoğraflara bakmama neden oldu ...
Tam bir nostalji ...
Çok güzel zaman geçirmişsiniz ve buna çok sevindim (:
Devamı en kısa zamanda olur insallah (:
İstanbul benim için hep tadımlık oldu. O'na bir türlü doyamadım. Ama şöyle bir çılgınlık yapmıştım öğrencilik yıllarımda:
YanıtlaSilEskişehir'den İstanbul'a kaçak bindiğimiz trenle varıp, 3 gün İstanbul'da sabahlamıştık. Ev olmasına rağmen eve gitmeyip Taksim-İstiklal-Beyoğlu'nu içimize sindirmiştik. Tanımadığımız insanlarla oturup muhabbet edip biraları paylaşmıştık.. Güzeldi... Tadımlık olması daha iyi bana. Doymak istemem ben o şehre...
Αzαв-ı мυкα∂∂єѕ,fotoğraflarını çok merak ettim bu yorumundan sonra,flickr'da mı yayınlıyorsun,yoksa hep kendine mi saklıyorsun?
YanıtlaSilbuzcevheri,zaten hep kalsan da doyamazsın.her an keşfedecek çok yeri var.ama bana kalırsa yeşil alanlar en cazip alanlar...( 30'undan sonra böyle düşünüyor insan ) :)